Sivas Valiliği himayelerinde ve Sivas Millî Eğitim Müdürlüğü’nün koordinatörlüğünde yürütülen HEDEF Projesi kapsamında planladığımız çalışmalar devam ediyor. Psikolojik Danışman Handan Kızılay, “Öfke Kontrolü” adlı pano çalışması ile öğrencilerimizin yanı sıra her birimize ipuçları sundu. Öfke kontrolü tek taraflı bir davranış mekanizması değildir. Öfkeyi yaşayanın bu duygu durumunu kontrol etmesi beklenirken şunu da göz ardı etmemek gerekir. Öfkelenmeye sebep olan olumsuz hâller değişmeksizin devam ederken öfke kontrolünü sağlaması gereken kimdir? Bu soruya verilecek cevap düşünmenin de kapısını aralayacaktır… Ailede sergilenen tutum ve davranışların çocukları oldukça etkilediği unutulmadan, evimizdeki havanın genel durumunu değerlendirmemiz gerekiyor. Çocuğun her istediğini yapmak gibi istediği hiçbir şeyi yapmamak da hatalıdır. Yemek, uyku, ödev, oyun, ev temizliği gibi rutin işlerdeki düzensizlik zamanla yeni düzensizlikleri ve öfke birikimlerini oluşturabilir. Çocuk, yemek zamanına ve sofraya saygı duyulduğunu görerek aslında pek çok davranışı da kazanmış olur. Bazı konular çocukların özgür seçimine bırakılabilirken bazıları bırakılamaz. Ebeveyn olmak, çocuğu yaşamsal kurallar içinde özgür hareket edebilecek bilinçle yetiştirmeyi de gerektirir. Sınırsız özgürlükler, toplumsal yaşamda başkalarıyla karşılaşıldığında problemlere neden olabilir. Çocukların tüm bunları ayırt etmesi ve kabullenmesi zaman alacaktır. Aile desteği ve kararlılığı ile aşılmayacak gibi görünen pek çok engel aşılır. Yeter ki kararlı, tutarlı, sakin ve açıklayıcı davranıp; rutinler konusunda varlığımızı hissettirmeden bir düzen oturtabilelim. Yemek saati herkesin uyması gereken bir ritüel olduğunda saygı da gelişir, hoş sohbet ve paylaşım da. Yemekteki kaliteli paylaşımlar, sözler ve sohbet çocuk ruhunu besleyen manevî lokmalardır. “Yemek” deyip geçmemek lâzım... Lokmaya gösterilen hürmet emin olunuz pek çok davranışın temel taşıdır. Ve sevgi, hep sevgi…